Öykü Dediğin – Öykü Üzerine
Edebiyat ve söz sanatının sultanı öykü… Sayısal bir denklem gibi belli bir kalıba sokulamaz. Kısıtlayıcı, katı kurallarla sınırlanmaya kalkılamaz. Özgür olmalı öykü! İster düşünsel, ister duygusal… Şiirsellik içeren ya da içermeyen… Ama beynin damağında edebî bir tat bırakan. Bu tadı duyurabilmek için yapay sözcük oyunlarından, abartılı süslemelerden uzak… Yalın; ama “derinlik” kavramını bu yalınlıkla bağdaştırabilmiş.
Erkekler Zeki Kadın İster mi?
Sarmaşık, ayağının tozuyla, ilginç bir tartışmaya ev sahipliği yaptı geçen hafta. Erkekler, beraber olacakları kadının zekası konusunda ne düşünüyorlardı? Tercihlerini akıllıdan mı, yoksa daha az akıllıdan (çekinmeyin, “aptal” deyin şuna!) yana mı kullanıyorlardı… Yalnız erkekler değil, ünlüler dünyasının kadınları da engin görüşlerini esirgemediler bizden. Hatta, öfkesini yenemeyip, “Erkekler aptaldır!” diye bas bas bağıranlar bile çıktı.
Kadınla Erkek Ne Zaman Eşit Olur?
a)Hiçbir zaman- Bu kadar katı olmayın. Asla, demeden önce yaratıcılığınızı kullanıp bir şeyler üretmeye çalışın. Biraz iyimser olmayı deneyin. b)Nadiren- Ufak da olsa içinizde bir umut ışığı var demek ki… Bu ışığı güçlendirmeye çalışın. c)Ara sıra- Ara ile sıra arasındaki boşluğu azalttınız mı, hedefe yaklaştınız demektir. d)Her zaman- İyimser olun, dedikse bu kadarı da fazla!
İzmir’den Beyin Göçü
Alsancak Şenliği’nin son günü, benin de konuşmacı olduğum, “Kadınların Gözüyle Alsancak” başlıklı panelde, ilginç bir soru geldi. Konumuzla pek ilgisi yoktu ama, kanayan yaramıza parmak basıyordu. “Beyin göçü konusunda ne düşünüyorsunuz?” Soru, tüm katılımcılara yönelikti. Ama tek muhatabı bendim sanki… Nasıl olmayayım? İki çocuğunu da önce İstanbul’a, sonra da Amerika’ya kaptırmış bir anaydım. Çifte kavrulmuş
Edebiyatımızda Kadının Yeri
Altın Kitaplar tarafından düzenlenen etkinliğin başlığı buydu. 9. İzmir Kitap Fuarı’nın ilk günü, ilk söyleşisiydi. Pek çok ilki buluşturmanın mutluluğuyla, keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Gerek gazete, gerek kitap okurlarım katılımlarıyla beni yalnız bırakmadılar. Karşılıklı görüş alışverişleriyle 1.5 saatin nasıl geçtiğini anlamadık bile… İşlenen konunun ötesinde, gazetedeki yazılarımla ilgili yorumlara kadar ulaştı söyleşimiz. Önemli satırbaşlarını sizlerle